15 Ocak 2008 Salı

Çiğ mi?

-Pişmeyene ne denirdi?
-Çiğ Mi?
-Hı Hı

Bazılarımız ne kadar şanslı doğuyor! Ne mutlu onlara.Şartlar herkes için farklı şekilleniyor hayatta.Ben de şanslıyım kendime göre.Ama hayatta nerde ve ne konumda kendimi görmek istediğimi bilemiyorum çoğu zaman.Her şeyi bırakıp İzmir'den yaşadığım kıyı kasabasına geldiğimde bir takım korkularım oldu elbet.Kolay olmadı şehir hayatından,kariyerimden kopmak.Ama hayatta yaşamamızın amacı sağlıklı,mutlu ve huzurlu olmak değil miydi?Yoksa çok çalışmak çok para kazanmak,herkesin imrenerek baktığı bir noktada mı olmaktı? Ben yanlış mı yorumluyorum hayatı?Ben insanların emekli olduktan sonra (benim bile önce böyle düşündüğüm)yapmayı planladığı şeyi yaptığımı sanıyorum.Ama bazen küçük bir yerde yaşamanın zorlukları olmuyor değil.Ama aşılıyor hepsi ,kulaklarını tıkamayı öğreniyorsun.İşler bazen istediğimiz gibi gitmiyor ama yine de dimdik ayakta durmak gerektiğini biliyoruz.Biliyoruz ki güneş her sabah yeniden doğuyor.Aynı yaşam gibi...Tüm zorluklarına rağmen yaşamın,ayakta dimdik durmak şart.Aynen şarkı da söylediği gibi " Başın öne eğilmesin ,aldırma gönül aldırma".
Bunları yazdım çünkü geçen günlerde sevdiğim bir insan bana burada yaşamamla alakalı abuk sabuk bir şeyler söyledi.Kırıldım.Ama ben onu kırmak istemediğim için hiç bir şey söylemedim.Çünkü sözler ne kadar kırıcıdır bilirim.Onu seviyorum.O sebeple ağzımı açmayacağım.(Kendileri İzmir'de yaşıyor)İnsanların kendi problemleri yüzünden karşısındaki insanı aşağılamaya hakkı olmadığını düşünüyorum.Özellikle de bunun bizim kendi seçimimiz olduğu düşünülürse...
Neyse bilmiyoruz ki yarın bugünden daha mı güzel? O sebepten boşverelim ve yaşamın her anından tad almaya bakalım:)

2 yorum:

pınar dedi ki...

ben de bir izmirli olarak göreve başladığımdan beri küçük yerlerde yaşıyorum, alışmak zor belki ama yaşamı kolaylaştırıyor bence küçük yerlerde yaşamak. başlarda çok zorlanmama rağmen artık alışıyorum. bana da çevremden özellikle ilk yıllarda çok soru gelirdi, nasıl yaşıyorsun orda, alışabiliyor musun oraya derlerdi. çok kızardım. bu benim seçimim. bence önemli olan yaşanan yer değil ordaki mutluluğun.

ginger dedi ki...

Pınar,ben zaten küçük bir kasabada doğdum büyüdüm.Bunu da hiç bir zaman hiç kimseden saklamadım. Büyük şehirlerde yaşayanlardan çok farklı yaşadığımıda düşünmedim.Bu senin çevrendeki insanlarla çok alakalıdır.Yanlış mı düşünüyorum? Ayrıca yaşadığın yer değil senin dünyan büyük olsun diyorum.Ben bunları söyleyenlere gülüp geçerim normalde.Kale almam ancak söyleyen insan o kadar sevdiğim bir insanki kırıldım.Ayrıca mutluluk konusunda sana canı gönülden katılıyorum.