28 Ağustos 2008 Perşembe

KAYBETTİK

Ne enteresan artık apartmanımızdaki insanları tanımıyoruz.Apartmandan inerken karşımdan gelen insana gülümsediğimde bazen öylece donakalıyor gülümsemem.Neden böyle olduk ki biz? Nerde kaldı o annelerimizin apartmana yeni biri taşındığında hoşgeldine gitmesi,gitmesede eşyaları taşınırken bir şeyler yapıp götürmesi.Ya da kandillerde gelen kandil simitleri,lokmaları,helvaları...Aşure ayında yapılan aşureler???Hiç yok değil ama o kadar az ki.Bazı değerlerimizi çok hızlı bir şekilde kaybediyoruz.
Oysa ben akşamüstü balkonda oturup çay içerken aklına gelip beni arayan ,hiç bir kandili helvasız geçirmeyen teyzeleri özlüyorum.O sıcaklığı bir daha bulabilir miyiz bilemiyorum.Sadece annelerimizin döneminde mi kaldı acaba?Çok mu iş güç peşinde koşar olduk?

Güzel olan şeyleri kaybettik a dostlar :(

12 Ağustos 2008 Salı

ŞİVE

Şiveli konuşan insanlara bayılıyorum.Küçük bir kasabada büyümeme ve burada bir çok kişinin şiveli konuşmasına rağmen ben konuşamam.Bazen o kadar hoşuma gidiyor ki.Bir kaç kelime bari konuşabilseydim diyorum.
Bu konunun aklıma geliş noktasıda böyle konuşan Muğla'lı bir teyze.Hem dobra,hemde komik:)Öyle güzel söylüyor ki söyleyeceğini iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi söyledi anlayamıyorsunuz,anlasanızda kızamıyorsunuz.
Size teyzeden küçük inciler."Enee gız gel bakem,ne kadanda büyümüşün sen.Gız gocayada vaamıştır buu.Enee etmesedine.Bizim Moolamızda adam mı galmadıydı a yavrıım.Elin yabanlarından goca buldun gendine."
Teyze süper.Belki ben tam aktaramamış olabilirim ama gülmekten cevap veremedim teyzeye.
Aklımda kalan bir kaç kelime daha var."Velesbit : Bisiklet , hönkürü : valla galiba oraya anlamında:),endeki gıydaki:galiba yanındaki,o taraftaki hatta endeenlerden biri olarak ta kullanılıyo o zamanda onlardan biri anlamına geliyo."Ya enteresan bir şive anlayacağınız.Don-dur-mam Gay-mak filmini izlemiş olanlar iyi bilirler.
Şiveli konuşan eski insanlar, bana huzur veriyor.İyi hissediyorum kendimi. Samimiyetleri ayrı güzel,lafı gediğine koymaları ayrı:)

5 Ağustos 2008 Salı

AFİŞ

O kadar çok yazacak şey olmasına karşın hiçbir şeyi aktaramıyorum.Yaz rehaveti sanırım.Gördüklerimi paylaşmak istesemde iki kelimeyi yan yana getiremiyorum.Neyse biriktirmeye devam.Çıkarlar sanırım birbir.
Dün Muğla'ya giderken yol üzerindeki bir tarlanın kenarlarına asılmış afişler gördüm.Yavaşlayınca üzerinde" Benim sadık yarim kara topraktır" ve "Türkiye çöl olmasın" yazdığını farkettim.Enteresan bir duyuru yöntemi.Keşke o tarlanın sahibi gibi herkes toprağına sahip çıksa ve önemini anlasa.Yoksa bu gidişle gerçekten çöl olacağız.