17 Aralık 2007 Pazartesi

Karmaşık Düşünceler Yumağı

Haber izlemek istemiyorum.Bu kadar acı olayların durmadan duygu sömürüsü yapılarak gözümüze gözümüze sokulduğu, inanılmaz zeka(!) seviyesine sahip insanların yaptığı akıl almaz olayların yeraldığı,entellektüel diye tabir edilen bilim insanlarımızın birbiriyle tartıştığı bu kendini haber sanan magazin asıllı programları ekranlarda görmek istemiyorum.
İkiyüzlü insanların program program gezip kendi reklamını yaptığı ,halka yakın ama son derece uzak insanlar topluluğu. Ne yapmalı ? Gençleri, çocukları hatta bebekleri nasıl televizyondan uzaklaştırmalı?Bilemiyorum.
Kitabı bırakın gazete bile okumayan bir nesil haline geldik.Televizyon seyretmek aklımızı başımızdan aldı.Televizyonsuz bir hayat düşünemiyoruz bile.
Geçenlerde 16 yaşındaki yeğenim ''neden kitap okumuyorsun?'' soruma,''Nasıl olsa filmi çekilir bir gün,ben de gider izlerim.Niye kendimi yorayım ki?'' diye cevap verdi.
Okumayan,üretmeyen daha doğrusu hiç bir şey yapmayan bir toplum haline geliyoruz.
Gerçi çocuklarımızı biraz da biz bu hale getiriyoruz galiba.Onları şımartarak,her istediklerini vererek,hatalarını anlamalarını sağlamayarak,yanlış yaptıklarında doğru yolu göstermeyerek,onları uyarmayarak,ceza vermeyerek...
Tek üzüntüm gençlerin geleceğini göz göre göre mahvetmelerini izlemek.
Gençler hayatta başarılı olmayı , televizyondaki magazin programları sayesinde , sadece iyi arabalara binmek, barlara , gece kulüplerine gitmek , sürekli sevgili değiştirmek(e tabii bunların birbirinden güzel olması lazım) , modayı takip etmek , bolcada içki içerek etrafa hava atmak olarak görüyorlar.
Düşünsenize eskiden sorulduğunda''doktor,öğretmen'' olacağım diyen çocuklar , şimdi '' şarkıcı , futbolcu'' olacağım diyor. Tabi ki şarkıcı ve ya futbolcu olmak kötü değil.Yanlış anlaşılmasın. Benim demek istediğim; yıllardır bu meslekler var zaten ,bu mesleklerin popülerliğini arttıran magazin programları , alınan ücretler.Kimse şarkıcı veya futbolcu olmak için de belli bir eğitimden geçmek gerektiği gerçeği ile ilgilenmiyor çoğu zaman.
Başka şekil aileler de var tabii.Şunu gibi mesela;
Bazen bakıyorum çevreme anne babalar hep bir koşuşturma içinde.Yok dersane,yok bale,yok basketbol yok tenis.Anneler babalar istiyor diye,çocuklar bazen sevmedikleri şeyleri yapıyorlar.Yanlış yönlendiriliyorlar.Geçenlerde ilköğretim 6.sınıf bir kızla konuştum.Bana dediki;'' gitar çalmak istemiyorum ama gitar çalmak zorundayım.Çünkü annemler bunu yapmamdan hoşlanıyorlar.Ve annemlere 4.sınıftayken seyrettiğim bir filmden etkilenip cerrah olmak istiyorum dedim.Ama şimdi istemiyorum ve bunu onlara söyleyemiyorum.'' dedi.Çok üzüldüm.Sizce de çocuklarımızın sırtına taşıyamayacakları yükler yüklemiyor muyuz?
30 yaşıma gireceğim çok yakın bir zamanda.Çocuğum yok.Ve bir çocuk sahibi olmaktan çok korkuyorum.O kadar çok şey gözlemleyebiliyorum ki.Özellikle yaşadığım çevrede.Ya ben de anne olmanın dayanılmaz vefakarlığına kapılırsam ve bahsettiğim çocuklar gibi çocuk yetiştirirsem diye korkuyorum. Korkunun ecele faydası yok elbette ama.

Üzülüyorum.Kendi kendimize ve çocuklarımıza ettiklerimize.

2 yorum:

Dikkat! biyo var ! dedi ki...

Bu neslin çocukları şanslışanssızlar.Proğramlanmış zavallı haline bile dönüş-türül-ebiliyorlar :(
Güzel ve doğru tespitler içeren bir yazı :(

ginger dedi ki...

Biyocum nacizhane düşüncelerim bunlardı bugün.Aslında yeğenime doğum günü hediyesi olarak kitap alma fikri ile çıktı ortaya.Sonra dallanıp budaklandı.:(