8 Şubat 2008 Cuma

Fatma Nine

Bazen hayat çok üstünüze gelir ya.İşte öyle zamanlar yaşıyorum.Çok şükür hastalık sağlık yok ama her türlü terslik üst üste geldi.Çocukluk günlerimi öyle çok özlüyorumki böyle zamanlarda.Hani o hayattaki tek sıkıntınızın annenizin oynamak için dışarı çıkmanıza izin verip vermemesi olduğu günleri.Aslında daha çok annemi özlüyorum galiba her zaman olduğu gibi.
Bu dönemlerde küçük de olsa bir depresyon geçirmek farz bana her yıl.
Her şeye rağmen ayakta kalırım diyorum,bunca yaşanmışlara bakarak.Kalmalıyımda.Ama gel gör ki iş sadece demekle olmuyor.Uygulama da zayıf kalıyorum.Neşem yok keyifsizim.
Aslında bugün güzel şeylerden bahsetmek istemiştim.Siyaset Meydanının 15. yılından,onur ödülünün verildiği Fatma Nineneden...
Fatma Nine Çanakkale Savaşı döneminde 9 yaşındaymış.Herşey hafızasında canlı hala.Kah ağlıyor anlatırken kah dalıyor çok uzaklara.Daha o yaşta Çanakkale Savaşında şehit düşmüş babacığı.Acısı hala içinde saklı.Ona söylememişler çok küçük diye.Savaş bitince herkesin abisi,babası dönmeye başlayınca anlamış gerçeği."Keşke benim babamda gazi olsaydı savaşta.Ama evine ,bize dönseydi" diyor hala 99 yaşında olduğunu söyleyen Fatma Nine.Fatma Nine elbette yaşlı olduğu,Çanakkale savaşını gördüğü bildiği için almadı onur ödülünü.Sordular Fatma Nine ye "Neden babandan sonra şehit maaşı bağlamak istediklerinde kabul etmedin?" diye."Ah yavrum,kan parası.Babamı bana geri mi getirecek.Babam ve nicesi bu vatanı bize bırakabilmek için canını vermiş.Neyleyim parayı.Kabul etmedim bu yüzden "dedi.Ya birazda duygusallık akıyo bu ara benim paçamdan falan.Ben gözlerimden dökülen yaşlara engel olamadım.
Ali Kırca ve ekibini kutluyorum.Fatma Nineyi mutlu etmiş olduklarını düşündüğüm için.Onu bize tanıttıkları için.Bize güzel şeyler hatırlattıkları için.
O bir gözlü kutu gibi odada yaşamını sürdürdüğü ve şehit maaşını hakkettiği ve ihtiyacı olduğu halde almadığı için onu ellerinden ve yanaklarından öpüyorum.Senin gibi analar olduğu sürece bu vatan dimdik ayakta duracaktır Fatma Ninem.

2 yorum:

Tijen dedi ki...

Senin içindeki kavgadan bende de oluyor sıkça. Bir şekilde anlaşıyorlar sonuçta. Bir birinin dediği oluyor, bir ötekinin...
(Neden bazı kurabiyeler margarinsiz olmuyor anlamadım. Tereyağı kullanmayı denedin mi öyle tariflerde?)

ginger dedi ki...

Bu kavgalar olmadıkça doğru yolu bulmak mümkün değil sanırım.
Margarin konusuna gelince evimize tek bir sebeple margarin giriyor o çok sevdiğim kurabiyeler için. Ama sanırım tereyağ ile hiç denemedim :( Bu akşam tereyağ ile denenecekler derhal.